İstavroz İşareti: Edebiyatın Gücüyle Dönüştüren Bir Simge Kelimenin gücü, her zaman sadece bir iletişim aracı olmaktan öteye gitmiştir. Edebiyatın tarih boyunca devrim yaratan metinleri, çoğu zaman kelimelerin yalnızca anlamlarını değil, aynı zamanda onları taşıyan simgelerin de gücünü hissettirmiştir. Düşüncelerin, duyguların ve toplumsal eleştirilerin hayal gücünden süzülen bu semboller, tıpkı bir işaret gibi düşünceleri yeniden şekillendirir, varoluşu sorgulatır ve insanın içsel dünyasına ışık tutar. Bir işaret, bazen bir kelimenin taşıdığı anlamdan daha fazlasını anlatabilir. Edebiyat, tıpkı bir istavroz işareti gibi, bir anlamın içine hapsolmuş çok katmanlı bir bakış açısını içerebilir. İstavroz İşaretinin Edebiyatla İlişkisi İstavroz, basit bir şekil olmanın ötesinde, çok…
Yorum BırakKategori: Makaleler
İlah Ne Demek? Ayetel Kürsi Üzerinden Bir İnceleme Kelimeler, insanın düşünce dünyasının yapı taşlarıdır. Onlar, yalnızca iletişim aracından öte, anlam üretme, değerler inşa etme ve dünyayı algılama biçimimizi şekillendiren unsurlardır. Bir psikolog olarak, “ilah” kelimesinin insan zihnindeki yeri ve fonksiyonunu anlamak, insan davranışlarını çözümlemenin önemli bir parçasıdır. Peki, Kur’an-ı Kerim’in Bakara Suresi’nin 255. ayeti olan Ayetel Kürsi’de geçen “ilah” kelimesi ne anlama gelir? Bu soruyu, bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektiflerinden ele alalım. — Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Anlam ve Anlamlandırma Bilişsel psikoloji, insanın bilgi işleme süreçlerini inceler. İnsan zihni, çevresindeki dünyayı anlamlandırmak için semboller ve kavramlar kullanır. “İlah” kelimesi de…
Yorum Bırakİktisat Ne Demek, Ne İş Yapar? Bir Tarihçinin Gözünden: Geçmişi Anlamaya Çalışan Bir Bakış Bir zamanlar eski köylerde, kasabalarda veya şehirlerdeki pazar yerlerinde, tüccarlar ve zanaatkarlar mal değiş tokuşu yaparken, toplumların temel ekonomik faaliyetleri çok daha basitti. İnsanlar, birbirlerinin ihtiyaçlarını doğrudan karşılar ve günlük yaşamlarını sürdürebilmek için yerel düzeyde bir ekonomik sistem kurarlardı. Ancak zamanla, toplumlar büyüdü, şehirler kuruldu, sanayileşme başladı ve insanların ihtiyaçları daha karmaşık hale geldi. Bu karmaşık yapıların, büyük ekonomik sistemlerin ve bu sistemleri şekillendiren teorilerin ortaya çıkışı, iktisadın temellerini attı. İktisat, temelde bu büyüyen ve karmaşıklaşan ekonomik ilişkileri anlamaya çalışan bir bilim dalıdır. Ancak bu bilim…
Yorum BırakKütüphanede Çalışmak İçin Ne Gerekli? Kütüphanede çalışmak… Ah, kütüphanede çalışmak! O sessiz, sakin, neredeyse “tanrısal” bir ortamda odaklanma hissi – ama tabii ki önce birkaç önemli unsuru hazır etmemiz gerekiyor. Peki, kütüphaneye gittiğinizde gerçekten neye ihtiyacınız var? Kalem, defter, dizüstü bilgisayar? Belki ama biraz daha derinlemesine bakarsak, işin içinde başka şeyler de var. Haydi gelin, bir kütüphanede çalışmak için gerekenleri eğlenceli bir şekilde inceleyelim. 1. İdeal Çalışma Alanı: Sessiz Bir Bölge Mi? Yoksa Sosyal Alan mı? Erkekler için: “Çalışmak için her şeyin mükemmel olması gerekmez, yeter ki bir masa ve bilgisayar olsun, biraz da kahve – işte bu kadar!” Stratejik…
Yorum BırakKüllük Hangi Dil? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Değerlendirme Bir kelimenin, bir nesnenin, ya da bir tabirin arkasında çok daha derin bir anlam olabilir. Bugün, sıkça duyduğumuz ama belki de pek üzerinde durmadığımız bir terimi, “küllük” üzerine düşünmek istiyorum. Küllük, hem günlük hayatımızda gördüğümüz bir obje, hem de kültürel olarak bizlere çeşitli anlamlar yükleyebilecek bir kavram. Ancak, sadece nesnel bir anlam taşımaktan çok, sosyal yapılar, toplumsal cinsiyet ve çeşitlilik gibi dinamiklerle nasıl şekillendiğini anlamak, bu nesnenin toplumsal etkilerini daha derinlemesine kavrayabilmemizi sağlar. Küllük ve Dil: Ne Anlatıyoruz? Küllük kelimesi, temelde bir nesneyi tanımlamak için kullanılsa da, kullanıldığı…
Yorum Bırak“Sarraf Türkçe mi?”: İnsan Davranışlarının Psikolojik Çözümlemesi Bir Psikoloğun Meraklı Girişi Sarraf Türkçe mi? Bu soruyu duyduğumda, ilk önce bir psikolog olarak zihnimde sayısız düşünce ve kavram belirmeye başlıyor. İnsanların dil kullanımındaki ince inceliklere, kelimelerin ardındaki bilinçli ve bilinçdışı anlam dünyasına, kültürel algıların ve sosyal yapının dil üzerinde yarattığı etkilerine dair derin bir merak duygusu uyanıyor. Kimi zaman, basit gibi görünen bir soru, insanın düşünce yapısını, iletişim biçimlerini ve toplumda kendini nasıl ifade ettiğini çözmek için bir anahtar olabilir. İşte tam da bu nedenle, “Sarraf Türkçe mi?” sorusunu bir psikolojik mercekten incelemeye karar verdim. Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Dil ve Zihinsel…
Yorum BırakSanayi ve Endüstri Aynı Şey Mi? Bir Antropolojik Perspektiften Bakış Bir antropolog olarak, her kültürün kendine özgü ritüelleri, sembolleri ve toplumsal yapıları içinde nasıl şekillendiğini merak etmek doğaldır. İnsanlık tarihinin farklı aşamalarını incelerken, zaman zaman bir kültürün ortaya koyduğu farklılıklar, ortak benzerlikleri anlamamıza olanak tanır. Sanayi ve endüstri kavramları da bu farklılıkların ve benzerliklerin derinleştiği, hem sosyal hem de kültürel yapıları yeniden şekillendiren iki büyük devrimsel süreçtir. Peki, bu iki kavram gerçekten aynı şey mi? Yoksa her biri farklı bir toplumun yapısını dönüştüren iki ayrı süreç mi? Gelin, bu soruyu antropolojik bir perspektiften tartışalım. Sanayi ve Endüstri: Tanımlar ve Temel…
Yorum BırakDünya Ne Kadar Pürüzsüz? Dünya’nın yüzeyine her baktığınızda, aslında düşündüğünüz kadar düz olmadığını fark etmeniz uzun sürmez. Bu yazı, Dünya’nın yüzeyiyle ilgili bazı ilginç gerçeklere ve bu yüzeyin pürüzsüzlük anlayışına farklı açılardan nasıl yaklaşılabileceğine dair bir keşfe çıkmak için yazıldı. Özellikle erkeklerin ve kadınların, fiziksel dünyaya nasıl farklı açılardan yaklaştığını incelemek oldukça ilginç olabilir. Hazırsanız, Dünya’nın ne kadar pürüzsüz olduğunu keşfetmeye başlayalım! Dünya Gerçekten Ne Kadar Pürüzsüz? Dünya’nın yüzeyi, asla düz ve pürüzsüz değildir. Gerçekte, yer küre tam anlamıyla yuvarlak bile değildir. Dünya, kutuplardan basık, ekvatordan ise biraz daha geniş bir şekle sahiptir. Yani, gezegenimizin şekli, teknik olarak “geoit” olarak…
Yorum BırakPan Aryanizm Nedir? Felsefi Bir İnceleme Pan Aryanizm, tarihsel olarak birçok farklı kültür ve toplumu birleştirici bir ideoloji olarak ortaya çıkmıştır. Ancak bu ideolojinin anlamı ve içeriği zaman içinde oldukça farklı şekillerde yorumlanmıştır. Bunu felsefi bir bakış açısıyla incelemek, sadece tarihsel bir kavramı anlamaktan öte, insanlık ve kültür üzerine derin düşünceler geliştirmemize de yardımcı olabilir. Bu yazıda, Pan Aryanizmi etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden tartışarak, bu ideolojinin toplumsal yapılar, kültürel kimlikler ve insan doğası üzerindeki etkilerini irdeleyeceğiz. Pan Aryanizmin Temel Kavramı Pan Aryanizm, Arî ırkının, kültürünün ve değerlerinin tüm dünya çapında yayılmasını savunan bir ideolojidir. Aryan terimi, tarihsel olarak Hint-Avrupa…
Yorum Bırak“Kalay Nasıl Anlaşılır? – Tarihten Günümüze Bir Metalin Keşfi” Giriş İnsanın maddî dünyayla kurduğu ilişki, yalnızca estetik ve araçsal düzeyde kalmaz; aynı zamanda anlam arayışının da bir parçasıdır. Bu bağlamda, bir metalin —örneğin Kalay’nın (Sn) — nasıl anlaşılabileceği sorusu, sadece teknik bir tespitin ötesinde bir düşünce pratiğini de beraberinde getirir. “Bu gerçekten kalay mıdır?” sorusu, epistemolojik olarak “bilgi”nin sınırlarını, ontolojik olarak “metal”in varlığını ve etik olarak bu bilginin kullanımını sorgular. Aşağıda, kalayın tarihsel arka planı, günümüzdeki akademik tartışmaları ve pratik tespit yöntemleriyle bu soruyu ele alıyoruz. Tarihsel Arka Plan Kalay, insan uygarlığıyla çok eski bir bağ kurmuştur. Arkeolojik bulgular, bakır‑kalay…
Yorum Bırak