Meftun Hangi Dilde?
Bir akşam, uzak bir kafenin köşe masasında, eski bir arkadaşım olan Selim’le buluşmak üzereydim. Her zamanki gibi çok fazla konuşmazdı, ama ben onun içindeki derinlikleri her zaman keşfetmeye çalışmıştım. O gün, yüzünde bir huzursuzluk vardı, sanki bir şeyleri tam anlamadan, ancak içsel bir boşlukla baş başa kalmış gibiydi. Konu, ilişkilerden açıldığında, Selim’in kafasındaki düşünceler daha belirginleşmeye başlamıştı.
“Yine de bu kadar karmaşık olmamalı, değil mi?” diye mırıldandı, gözleri uzaklara kayarak.
“Ne kadar karmaşık?” dedim, selim’i daha iyi anlayabilmek için.
“İnsanlar birbirini anlamadığında her şey karmaşık hale gelir. Ama işin ilginç yanı, anlamaya çalıştığımda daha çok yabancılaşıyorum. Bir kelime bile yetiyor, mesela ‘meftun’ diyorum, ama o kelime her dilde farklı bir anlam taşıyor sanki…”
Selim’in söyledikleri beni derinden etkiledi. “Meftun” kelimesi, kulağa ne kadar hoş gelse de, içindeki anlamı her kişi, her kültür ve her dilde farklıydı. O an, bir kelimenin insanlar arasındaki duvarları nasıl büyütebileceğini düşündüm. Meftun, sadece Türkçede değil, farklı kültürlerde, dillerde de bambaşka duygulara yol açan bir terimdi. Peki, meftun hangi dildeydi?
Meftun: Bir Kelimenin Gizemi
Selim’in söyledikleri üzerine birkaç gün düşündüm. “Meftun” kelimesi, herkesin içinde farklı bir şeyler çağrıştırıyordu. Türkçede “aşık” veya “büyülenmiş” anlamında kullanılsa da, anlamı kişiden kişiye değişiyordu. Bir insan için “meftun” olmanın anlamı, aşka düşmek, her şeyin anlamını kaybetmesiyle duyduğu yoğun bir duygu olabilirken, bir başka insan için bu, bir ideala ulaşma çabasıydı.
Peki ya kadınlar ve erkekler? Kadınlar ve erkekler farklı bakış açılarıyla bu kelimeyi nasıl algılarlardı? Selim ve ben, tam da bunun üzerine düşünmeye başlamıştık. Bir kadının “meftun” olması belki de bir ilişkideki incelikleri ve duygusal bağları anlamakla ilgilidir. Kadınlar, sevgiye ve ilişkilere empatik yaklaşırken, her şeyin inceliklerine dikkat ederler. Bir kadının meftun olması, sadece fiziksel bir aşka duyduğu ilgi değil, aynı zamanda insanın ruhuna dokunan, ilişkiye dair duygusal bağları anlamasıydı.
Öte yandan, Selim’in bakış açısını düşündüm. Erkeklerin çözüm odaklı ve stratejik yaklaşımları, bazen “meftun” kelimesinin duygusal yükünü hafifletiyor gibi görünür. Selim, belki de meftun kelimesini anlamak yerine, bu anlamı çözme çabası içinde, bir soruya yanıt arayarak geçirmişti o anları. Erkekler, bazen bir kelimeyi anlamak istediklerinde, duygularını analiz etme eğiliminde olabilirler.
Bir Kadının Meftun Olması
Hikayeye bir kadını daha dahil etmek istiyorum; Elif. Elif, Selim’in eski bir arkadaşıydı. Ona göre, “meftun” olmanın anlamı farklıydı. Kadınsı bir bakış açısıyla, Elif bir ilişkide meftun olmanın, karşındaki insana duyduğun sevgi ve saygıyı ifade etmek olduğunu düşünüyordu. O an, gözlerindeki parıltıyı hiç unutmam: “Meftun olduğun kişi, sana hayatın anlamını yeniden hatırlatan insandır,” demişti. Elif’in bu sözleri, içindeki derinliği ve ruhsal bağları tam anlamıyla ortaya koyuyordu.
İnsanların, özellikle de kadınların, sevdikleri kişilere duyduğu bu meftuniyet, bazen sözcüklerle tarif edilemez. O, sadece içsel bir şeydir; bir yoldaşlık, bir paylaşım, bir ömür boyu sürecek olan bir bağlılıktır.
Bir Erkeğin Meftun Olması
Selim ise, meftun kelimesini biraz daha farklı görüyordu. Onun için meftun olmak, stratejik bir adım atmak ve doğru kişiyle bağlantı kurmaktı. Selim, bir kadına aşık olduğunda, içindeki karmaşayı bir kenara bırakıp sadece doğru olanı yapmak isterdi. Ona göre, meftun olmanın duygusal etkileriyle başa çıkmanın yolu, doğru seçimler yapmaktan geçiyordu. Gerçekten meftun olmak mı? Selim bunun için doğru zaman ve yerdi diyordu.
Ancak, Elif’in bakış açısıyla birleştiğinde, meftun olmak sadece bir strateji değil, duygusal bağların güçlü olduğu bir durumdu. Belki de “meftun” olmak, kişinin sadece ruhsal değil, aynı zamanda fiziksel olarak da o ilişkide yer almasıydı. Bir kadının bakış açısı, Selim’in yalnızca çözmeye çalıştığı bir soru değil, içsel bir hissiyatı yakalamaktı.
Ve Sonuçta, Meftun Hangi Dilde?
Meftun, her dilde bir başka anlam taşıyan bir kelimeydi. İnsanların bakış açıları, bazen kültürlerinden, bazen cinsiyetlerinden, bazen de içsel duygularından kaynaklanıyordu. Selim’in ve Elif’in farklı bakış açıları, aslında meftunun ne olduğunu anlamamıza yardımcı oldu. Kelimenin gerçek anlamı, insanın içindeki duygularla şekilleniyor ve her birimiz, meftun olmayı kendi dilimizde, kendi iç yolculuğumuzda keşfettik.
Şimdi size soruyorum: Sizce “meftun” kelimesi, sizin için hangi dilde? Bir kadının ya da erkeğin gözünden bu kelimeyi nasıl tanımlıyorsunuz? Düşüncelerinizi bizimle paylaşın.